31 Mayıs 2015 Pazar

Tutku ile çalışmak


Bu fotoğrafımı her gördüğümde aklıma hep yıllar önce Foça da gittiğimiz balıkçı iskelesi gelir. Ne alaka diyeceksiniz ama anlatınca bana hak vereceksiniz.

Evliliğimizin ilk yılları, yaptığımız iş bize bizi yaşatmıyor. Her gece yorgun bezgin durumdayız. Kolumuzu kaldıracak iki sohbet edecek halimiz yok. Sürekli bir arayış içindeyiz. O gün enerjimizi toplayıp Foça ya balığa gitmeye karar verdik. Sessizlik deniz ve sakinlik iyi gelecekti. Sabaha karşı 4 gibi yanımıza nevalelerimizi alıp iskeleye doğru yola koyulduk. Aylardan mayıs hava soğuk denecek kadar serin bu yüzden kuytu bir yere yerleştik. Kahvelerimiz elimizde, oltaya vuran birkaç balığın titremesi ile heyecanlanıp gülüşüyoruz.



Saat 6 ya doğru balıkçı tekneleri yavaş yavaş etrafımıza demir atmaya başladı. Balık ve sülünez kokusu ile martılar etrafımızı sarmıştı. Eski kıyafetleri ve kirli sakalları ile mutsuz denecek kadar yorgun bedenler tek tek teknelerden iniyorlardı. Sanki her biri bana beni anlatıyordu.

Belli ki gidecekleri yer ezberlerindeydi yoksa zaten bu kafayla yolu bulmaları imkansızdı. Teknede kalanlardan kimileri bağıra çağıra ağları topluyor kimileri kasa kasa balıkları hazırlıyordu. Sürekli bir gerilim bağırış ve hüzün vardı etraflarında. Bunun nedeni ya gece boyu süren uykusuzluk ya geçim derdi ya da lanet ettikleri bir işte olmalarıydı. Biran önce bu iş bitmeli ve buradan kaçıp evlerine ya da şu an olmak istedikleri yere varmalılardı.
Eşimle hiç konuşmadan sadece onları izliyorduk. Hüzün bizi de sarmıştı. Mutluluk gibi hüzün de bulaşıcıydı.


Uzaktan, yükseklerden gelen bir ıslık sesi duydum, kara treni andıran bir melodiydi bu. Islık teknenin en üst kamarasından geliyordu. Balıkçılardan biriydi belli. 20 25 yaslarında bir delikanlı, tek başına oturmuş,  eline el oltasını almış denize sallamış. Dilinde bir türkü, elinde bir sıcak çay. Seçimini çoktan yapmış, o an en doğru yerde olan tek kişi o idi sanki. Etrafındaki herkes her şeye lanet okurken o bütün gece boğuştuğu denizden ayrılmak yerine oltası ile balık tutmanın manzaranın keyfini çıkartıyordu


Eşim de fark etmişti baktığım yeri. O anlamlı gülümsemesi ile kafasını sallıyordu bana. İkimizde mesajı almıştık.
Her ne ile uğraşırsanız uğraşın eğer yaptığınız iş ve seçtiğiniz eşten ayrı duramıyorsanız sakın bırakmayın. Tam tersi durumlarda bir şeyleri değiştirmenin yollarını arayın.

Ezbere yaşamayın, farkınızın farkında olun

Sevgiyle kalın

Tayfun Öztayfun

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder