18 Ocak 2016 Pazartesi

Çay Keyfi



1 aydır bizim ofiste bir telaş bir telaş ki sormayın. Bir yandan çekimler için alışveriş bir yandan tasarım ve içerik planları için araştırmalar, görüşmeler ve misler gibi buram buram bir koku hakim etrafımızda. Ne oluyor diye merak ettiyseniz söyleyeyim, bitki çayları için katalog hazırlığı içerisindeyiz. 


Stüdyodaki bir birbirinden kokulu bitkiler fotoğraflarının çekilmesi için sıraya girdiler. Önce sırayla sonra toplu halde birbirlerini tamamlayarak aile fotoğraflarını çektirdiler. :)



 



Bir kahve tiryakisi olarak ben bile, yaptığımız çekimler sonrasında bitki çayları ile yakınlaşmaya başladım hatta kahvenin pabucunu dama atmak üzereyim bile denebilir. Bu bilgilerin bir çoğu benim için yeni idi. Okudukça, dinledikçe ve özellikle birbirinden güzel tarifleri denedikçe kendimden geçtim. Tarçının davetkar kokusu, zencefilin damağımda bıraktığı ferahlık, karanfilin boğazımı yakışı… anlatılmaz yaşanır, muhteşem bir duygu içerisine kattılar beni.



Eee  bu kadar şey öğrenirim de paylaşmadan durur muyum? Durmam tabii...

Bugün sizlerle Reiki hocamızın favori tarifini ve bitki çayı demlerken dikkat edilecek hususları paylaşacağım. Hadi bakalım keyifli okumalar olsun.



Bitki çayı demlerken dikkat edilmesi gerekenler;

Bitki çayları kök bitkiler ve yaprak bitkiler olarak ikiye ayrılır.

Yaprak Bitkiler; Ihlamur, ada çayı, yeşil çay, ekinezya, anason, biberiye, gül, papatya, melisa, sinameki, hatmi çiçeği, kuşburnu, hibisküs gi­bi şifalı bitkilerden kimisinin çiçeğinden, meyvesinden; kimisinin ise yaprağından çay elde edilir. Bu tip bitki çaylarını demlerken 3 kritik nokta bulunmaktadır. 1. Suyun kalitesi, 2. si kaliteli porselen çaydanlık ya da fincanda demlenmesi, 3. sü de siyah çay gibi kaynatarak değil aksine kaynatılıp bekletilmiş su ile demlenmesi gerektiğidir.

Öncelikle hazır tatlı suyu kaynatıyoruz. Su kaynadıktan sonra onu 1 dakika kadar bekletiyoruz.( fokurdamasının geçmesi yeterliymiş) Sonra yaprakları koyduğumuz porselen demliğimizin içerisine suyumuzu döküyoruz ve ağzını kapatarak 4-5 dk kadar demlenmesini bekliyoruz. 250 ml su içerisine bir tutam yaprak ilave edebilirsiniz.

Bir ilginç ek bilgi daha vermek istiyorum. Ada çayı limonsuz içilirmiş. Limonun, ada çayı ve diğer bazı bitki çaylarında şifa kaynağı olan yağları öldürdüğü tespit edilmiş. Böylece her bitki çayına limon ekleme alışkanlığımızı da ortadan kaldırmış bulunuyoruz.


Diğer grup ise kök bitkiler; Havlıcan, zencefil, kabuk tarçın gibi sert ve kök bitkilerdir. Bu tip bitkiler siyah çay gibi kaynatma yoluyla yapılır. Bunun için su ve bitki­yi birlikte porselen demliğimize ilave edip kapağını kapatıyoruz. Düşük ateşte 15-20 dakika kadar kaynatıyoruz. Daha sonra ise bir süzgeç yardımıyla fincanlarımıza boşaltıp afiyetle içiyoruz. Bu çayların tatlandırılmasında li­mon ve ya bal kullanabilirsiniz.



Şimdi gelelim favori çay tarifimize; 2-3 adet tarçın, 1-2 küçük boy taze zencefil, 5-6 adet kakule, bir tutam tane karabiber, 1 tutam karanfil. Tüm malzemeyi 500 ml su ile birlikte 15dk kadar kaynatıyoruz. Ve süzgeç yardımı ile servis ediyoruz. Çok demli çaydan hoşlanmayanlar için üzerine duru su ilavesi yapabilirsiniz. Bu tarifi bir deneyin soğuk kış aylarında hem sizi zinde tutup hastalıklara karşı koruyacak, hem ofisinizi ya da evinizi misler gibi kokutacak hem de ruhunuzu aydınlatacak.

Bu çayın bir özelliği de ertesi gün içerisindeki kök bitkilerin üzerine kaynatılmış su ilave edip tekrar kaynatarak içebilmenizdir. Özellikle havuçlu tarçınlı kek ile denemenizi şiddetle tavsiye ederim.

Esen ve sağlıcakla kalın :)